Atanmayı bekleyen öğretmenlerin aylardır beklediği kontenjan sayısı ve dağılımı açıklandı. 600 bine yakın atanmayı bekleyen öğretmenlerden sadece 20 bini 2024-2025 eğitim öğretim yılında kamuda göreve başlayacak. En çok atama yapılan ilk beş branş, 3 bin 263 sınıf öğretmenliği, 2 bin 499 özel eğitim öğretmenliği, 1597 rehber öğretmenliği, bin 594 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği ve 968 İngilizce öğretmenliği oldu.
Sayıştay’ın son raporlarında 138 binin üzerinde öğretmen ihtiyacı tespit edilmişti. Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖBSEN) Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Ezer ise gerçekte 158 bin öğretmen açığı olduğunu söylüyor. 20 bin atamanın öğretmen açığının çok altında bir oran olduğunu ifade eden Ezer, “Bakanın öğretmenleri aylardır oyalayan açıklamaları, asıl dertlerinin ihtiyaçlar doğrultusunda öğretmen atamasının olmadığını, ücretli öğretmenlik üzerinden açığın kapatılmaya çalışıldığını gösteriyor” dedi.
‘YÜZ BİNLERCE ÖĞRETMEN ADAYI VE AİLESİ HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADI’
Ücretli öğretmen sayısı 90 bin. 2023 yılında MEB’den ayrılan ve emekli olan öğretmen sayısı 23 bin 670. Bu verilerle öğretmenlerin talep ettiği 100 bin atamanın bile açığı kapatamayacağını söyleyen Ezer, “Yüz binlerce öğretmen adayı ve ailesi büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda eğitim ve eğitimde istihdam modeli benimseniyor. Ücretli öğretmenlik üzerinden mali yük azaltılıyor. Ücretli kölelik olarak tanımlayabileceğimiz ücretli öğretmenlik üzerinden eğitimin kalitesinin yükselmesini beklemek gerçekçi değil” diye konuştu.
2023 yılı atanmayı bekleyen öğretmen adayı sayısının 600 bine yakın olduğunu ifade eden Ezer, bazı branşlar için verileri paylaştı. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliğinde 56 bin 935, okul öncesi öğretmenliğinde 55 bin 230, Türk Dili ve Edebiyatı’nda 40 bin 930, Rehberlik’te 24 bin 678, Beden Eğitimi’nde 24 bin 9, Tarih’te 23 bin 337 kişi atama bekliyor. Ezer, belirlenen kontenjan dağılımının ihtiyaçtan çok üniversiteden mezun olunan sayıya göre belirlendiğini kaydetti.
‘MÜLAKAT MEB’İN KADROLAŞMA TAKTİĞİDİR’
Atama için başvuran öğretmenler, 1 Temmuz’dan itibaren mülakata alınacak. KPSS’nin yüzde 50’si, mülakatın yüzde 50’si atama puanını belirleyecek. Ezer, “Atamanın mülakat üzerinden yapılması da liyakat esas alınmadan siyasi görüş, inanç, etnik yapı üzerinden atama yapılacağını gösteriyor. Mülakat MEB’in kadrolaşma taktiğidir. Cemaat ve tarikatları sivil toplum örgütü olarak gören bakanın mülakattaki referansının yine cemaat ve tarikat ile siyasi görüş olacağını tahmin etmek zor değil. Bu kabul edilecek bir durum değildir” dedi. Ezer, adaletsiz kontenjan dağılımları nedeniyle birçok kritik branşta görev bekleyen eğitim emekçileri için atamanın mağduriyete dönüştüğünü söyledi.
‘ON BİNLERCE ÖĞRETMEN HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADI’
10 yıldır atama bekleyen Tarih öğretmeni Göksan Bereketoğlu, açıklanan kontenjan sayısını yetersiz ve branş dağılımını da adaletsiz bulduğunu belirtti. Hatay Defne’de yaşayan Bereketoğlu, “Geçen günlerde açıklanan atama kontenjanları maalesef biz atama bekleyen öğretmen adaylarını dipsiz bir umutsuzluğa itti. On binlerce öğretmen adayı büyük hayal kırıklığı yaşadı. Açıklanan atama sayıları ne biz atanmayan öğretmenleri ne de kamuoyunu tatmin etmiştir” dedi.
Öğretmenlerin gelecekleri konusunda kaygılı olduklarını söyleyen Bereketoğlu, yıllarca harcanan maddi ve manevi emeğin karşılığını adil bir şekilde almak istediklerini belirtti. Atama bekleyen öğretmenlerin başka işlerde çalışmak zorunda kaldığını dile getiren Bereketoğlu, “Ülkede yüz binlerce ücretli öğretmen varken, bir çok okulda öğretmen eksiği varken bu öğretmenleri kadroya almamak olsa olsa art niyettir. Bu sorumluluk siyasal iktidarındır. Ayrıca 20 bin atama içinde din kültürü, Arapça gibi branşların matematik, fizik gibi branşlardan çok daha fazla olması eğitimde hedeflenenin ne olduğunu açıkça gösteriyor” diye konuştu.
‘HAKKIMIZ OLAN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİ YAPMAK İSTİYORUZ’
Bereketoğlu, geçen senelerde yapılan atamalardaki deneyimlerden mülakatın torpile eşit olduğunu belirterek, “Her şeyin bu kadar siyasallaştığı, torpilin bu kadar yoğun olduğu, liyakatin hiçe sayıldığı bir dönemde bana kimse bu mülakatların adil yapılacağını söyleyemez. Diplomalarımız öğretmenliğe yeterli görüldüğümuz için bize verildi. Biz başka işlerde çalışmak istemiyoruz. Bunalıma girip intihar etmek istemiyoruz. Asgari ücretin bile altında ücretli öğretmenlik yapmak istemiyoruz. Biz hakkımız olan öğretmenlik mesleğini yapmak istiyoruz. Koşulsuz, şartsız tüm ataması yapılmayan öğretmenlerin ataması yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.