Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin 53’üncü Olağan Oturumunda Batılı ülkelerin hayır oyu vermesine rağmen Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar kınandı.
Cenevre’deki olağan oturum kapsamında İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) çağrısıyla yapılan acil özel oturumda İİT’nin Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlık ve saldırılarla ilgili karar tasarısı görüşüldü.
Kur’an-ı Kerim’i hedef alan, “dine yönelik nefret” olarak nitelendirilen saldırıların kınanması çağrısı yapıldığı tasarı 47 üyeli konseyin oyuna sunuldu.
Kınama kararı 28 evet oyuna karşı 12 hayır oyuyla alındı. 7 ülke ise çekimser kaldı.
Cezayir, Arjantin, Bangladeş, Bolivya, Kamerun, Çin, Fildişi, Küba, Eritre, Gabon, Gambia, Hindistan, Kazakistan, Kırgızistan, Malavi, Malezya, Maldivler, Fas, Pakistan, Katar, Senegal, Somali, Güney Afrika, Sudan, Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri, Özbekistan ve Vietnam kararın geçmesi yönünde oy kullandı.
Belçika, Kosta Rika, Çekya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Litvanya, Lüksemburg, Karadağ, Romanya, İngiltere ve ABD ise hayır oyu verdi.
Paraguay, Nepal, Meksika, Honduras, Gürcistan, Şili ve Benin ise çekimser kaldı.
BM İnsan Hakları Konseyi’nde gözlemci statüsüne sahip olduğu için Türkiye’nin oy kullanma hakkı bulunmuyor.
Türkiye’nin BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilciliği oylamanın ardından Twitter’da yaptığı açıklamada, “BM İnsan Hakları Konseyi’ne İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından sunulan ve Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları kınayan karar kabul edilmiştir. Kararı destekleyen tüm ülkelere teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dün yapılan görüşmelerde bazı ülkeler kınama tasarısına hayır oyu vereceklerini açıklamıştı. Konuşmaların uzaması nedeniyle tasarının oylanmasına bugün geçileceği duyurulmuştu.
Türkiye adına toplantıya katılan Dışişleri Bakanı Yasin Ekrem Serim, Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları kınarken, BM Genel Sekreteri ve Papa da saldırıları kınamıştı.
47 üyeli BM İnsan Hakları Konseyinde alınan kararların bağlayıcılığı bulunmuyor ancak buradan çıkan görüş ulusal parlamentoların alacağı olası kararları etkiliyor.
Ayrıca, uluslararası kamuoyu oluşturulması açısından bu kararlar önem taşıyor.
